Geçen sene yaz başıydı sanırım internetten bazı fotoğrafları incelerken sık sık neresi olduğu merak uyandıran manzaralarla karşılaşmaya başladım. Fotoğraftaki manzaralar o kadar etkileyiciydi ki böyle bir güzelliğin içinde yer almak nasıl bir duygudur diye sıkça düşündüğümü anımsıyorum. Tabi bu düşünce kısa bir süre sonra bu yeni lokasyonu da gezilecek yerler listeme eklememe neden oldu. Norveç fiyordları artık listemdeydi. Zaman, beni hangi mevsim bu güzel ülkeye sürükleyecekti henüz bilmiyordum 🙂
Norveç için hep yaşlanınca gezilir diye düşünülür. Nedeni de sanırım fiyordları gezmek için en uygun ulaşım aracının gemi olması. Yolculuk arkadaşı olarak kendime annemi seçmemin altında biraz da bu neden yatıyordu, hem onun için de güzel bir tatil olacaktı.
İşte Norveç seyahati planımın temellerini atmaya böyle başladım. Zamanla yıllık izin dönemim, diğer gezilerimin zamanları netleştikçe planım için daha ciddi hazırlıklar yapma vakti gelmişti. Benim için seyahatlarde temel amaç minimum zamanda maksimum yer görmek. Bu amacımı yol arkadaşım, gidilen mevsim, gezilecek yerlerin uzaklığı, ulaşım araçları gibi detayları dikkate alarak gerçekleştirmeye çalışıyorum. Madem yol arkadaşım annem olacak, onu yormayacak ama beni de üzmeyecek bir plan yapmalıydım. O zaman kimmiş yaşlı deyip seyahatin tamamını gemide geçirme fikrini direkt çöpe yolladım 🙂
Gidilecek yerleri belirleme aşamasında biraz zorlandığımı itiraf etmeliyim. Instagram ve Pinterest’ te beğendiğim yerleri genellikle not alırım ve hafızama kazırım. Önce bu notlar taranmaya başlandı, sonra konuyla ilgili bloglar, gezi yazıları ve tabi arkadaş tavsiyeleri. Ama bir yer var ki hala nerede olduğunu bulamıyordum, tek bildiğim Norveç sınırları içinde olduğuydu. Öğrenebilmek için Google’ daki fotoğrafları sıkça taradım ve sonunda Sognefjord olduğunu keşfettim. En azından kısa bir süre için.
Planımı oluştururken “Norway in a Nutshell” turlarını incelemem çok faydalı oldu. Tur rehbersiz, oldukça esnek seyahatlar planlamanıza olanak sağlıyor. Norveç’ e kendiniz gitmek istiyorsanız mutlaka göz atmalısınız.
Bir gün “Avrupa’ nın En güzel Kasabaları” başlıklı bir yazı okurken uzun zamandır neresi olduğunu keşfetmeye çalıştığım yerin fotoğrafını görünce heyecanlandım. Altındaki yazıyı okuduğumda Sognefjord değil, Reine yazıyordu. Büyük bir üzüntü içinde planı tekrar gözden geçirdim, hangi araya sıkıştırabilirim çok uğraştım ama olmadı. Reine çok kuzeyde yer alıyordu ve hızlı olması için uçakla gitmemiz gerekecekti. Üzülerek de olsa bu güzel kasabayı bir sonraki Norveç gezisine bıraktım. Eğer vaktiniz olursa bu güzel balıkçı köyüne mutlaka gidin.
Tüm incelemeler sonunda nihayet aşağıda paylaştığım gibi bir plan oluştu ve başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Seyahat planımızdan kısaca bahsettim, detaylar için ilgili yazıları inceleyebilirsiniz.
Biz Norveç maceramıza Oslo’ dan başladık. İstanbul’ dan yaklaşık 3.5 saat süren bir yolculuk sonrası Oslo havaalanına ulaştık. Uçak alçalmaya başladığı andan itibaren Norveç’ in ne kadar yeşil bir ülke olduğunu görebiliyorsunuz. Devamını bu yazıdan okuyabilirsiniz.
Oslo’ da geçirdiğimiz ilk gecenin sabahında erkenden kalkıp trenimize binmek üzere Oslo Merkez İstasyonu’ na gittik. Norveç fiyord demekti ve fiyord turumuzun ilk adımını atacağımız için çok heyecanlıydım. “Geirangerfjord & Norway in a nutshell” turumuza başlamak için trenimizin kalkacağı peronu panodan bulup perona gittik. İlk durağımız Dombås olacaktı. Dombås – Åndalsnes – Ålesund yolculuğumuzun detayları için bu yazıyı okuyabilirsiniz.
Ålesund’ da geçirdiğimiz gecenin sabahında yine erkenden kalkıp otelimizde kahvaltımızı yaptık. Otelin kahvaltısı çok zengin ve bizim damak tadımıza uygun. Kahvaltı sonrasında checkout işlemlerini tamamlayıp bavullarımızı bagaj odasına bıraktık. Akşam tekrar Ålesund’ a döneceğimiz için bavullarımızı yanımıza almamıza gerek yoktu. Geiranger fiyordu ve Geiranger gezisi detayları için bu yazıyı okuyabilirsiniz.
Geiranger’ den başlayan keyifli otobüs yolculuğu sonunda Ålesund’ a geri döndük. Biraz şehri dolaştıktan sonra otelimize gidip gece yarısı kalkacak gemimizi beklerken ben de vakitten faydalanıp çektiğim fotoğrafları diz üstü bilgisayarına aktarma, düzenleme ve harddisk’ e kopyalama gibi işleri hallettim. Geminin kalkış vakti yavaş yavaş yaklaşıyordu, otelden ayrılıp sabah Geiranger Fiyordu’ na gitmek için gemiye bindiğimiz limana doğru yürümeye başladık. Saat 23:45 olmasına rağmen hava hala tam kararmamıştı. Saat 00:25 civarında gemimiz uzaktan görünmeye başladı, kısa bir süre sonra kıyıya yaklaşıp sirenini çalarak kapısını araladı. Önce yolcularını indirdi ve yeni yolcularını alarak Bergen’ e doğru yola çıktı. Bizler de Bergen maceramıza başlamış olduk. Bergen’ e yolculuk ve Bergen’ deki ilk günümüzle ilgili detaylara buradan erişebilirsiniz.
Bergen fiyortlara açılan bir kapı. En güzel fiyortlara bu güzel şehirden bot turları ile gidebiliyorsunuz. “Geirangerfjord & Norway in a nutshell” turunu satın alırken Bergen’ de kalış gecemizi 4 gün seçmiştik. Böylece “Hardangerfjord in a nutshell” turuna da Bergen’ den günü birlik katılma imkanımız oldu. Gezinin detaylarına buradan erişebilirsiniz.
Bergen’deki 3. günümüze “Sognefjord – Glacier tour” ile devam ettik. Sogne Fiyordu da mutlaka görülmesi gereken fiyordlardan biri. Özellikle buzul müzesi ve Bøyabreen buzuluna yaptığımız gezi beni çok etkiledi, buzul çağına geri döndürdü. Geziyle ilgili detaylar için bu yazıyı okuyabilirsiniz.
Bergen’ deki son günümüzü şehir gezisine ayırdık. Bergen ufak bir şehir, hemen hemen her bölgesini gezmiştik. Biraz şehri gezdikten sonra vaktimizi Ulriken ve Fløyen Dağlarına ayırdık. Detaylarına buradan erişebilirsiniz.
Hayal treni Flåm. Merakla beklediğim gezinin son durağına sıra gelmişti. Bergen’ den Myrdal’ a kadar tüm yolculuk kalbinizin hızlı hızlı çarpmasına neden olan, büyüleyici güzelliklerle dolu. Hiç bir ayrıntıyı kaçırmamak için çok uğraştım, şimdi fotoğraflara ve videolara bakarken buna değdiğini görüyorum. Bu rüya gezinin detaylarına buradan erişebilirsiniz. Akşam olduğunda Oslo’ ya varmıştık. Ne yazıkki bir tatili daha bitirmek üzereydik.
Oslo’ da son günümüzü verimli geçirmek için sabah yine erken kalktık. Sabah saatleri serin olsa da bizi güneşli bir gün karşıladığı için çok mutluydum. Günün ilerleyen saatlerinde güneş bizi ısıtacak kadar kendini hissettirmeye başlamıştı. Eğer güneş biraz daha cömert davransa yazın kuzey ülkelerinde yaşamak çok keyifli olur. Günler o kadar uzun ki bir güne çok daha fazla şey sığdırabilir insan. Oslo’ daki son günümüzün gezi detaylarına bu yazıdan ulaşabilirsiniz.
Norveç gerçekten anlatılanlar kadar güzel, hatta kendi gözlerinizle görüp deneyimleyince çok daha güzel olduğunu fark edeceğiniz bir ülke. Zihnime kazıdığım kartpostal gibi manzaraları ile kalbimin bir parçasını Norveç’ te bıraktım. Trolltunga, Pulpit Rock, Kjeragbolten, Reine, Lofoten Adaları, Kuzey Kutup Dairesi ve Kuzey Işıklarını görebilmek için bu güzel ülkeye tekrar gideceğim günün hayallerini kurmaya başladım bile.
Her Yolculuk Bir Masal 
Merhabalar, öncelikle bu kadar güzel bir anlatımla gitmiş kadar oldum diyebilirim Norveç e:)) kaleminize sağlık. Ben 15 kasım da gideceğim oslo ya, oradan da alesund a geçeceğim. Kosa bir ziyaret olacağı için Oslo dan uçak dışında Alesund a nasıl geçebilirim diye size danışmak istedim. Bu konuda bilgi ve deneyimlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba Nida, güzel yorumların için çok teşekkür ederim:) Biz Oslo’dan trenle önce Dombas’a, oradan da trenle Andalsnes’e gitmiştik. Son olarak da Andalsnes’den otobüs ile Alesund’a varmıştık. Oslo’dan 08:02’de hareket etmiştik, Alesund’a ise 15:40 civarında varmıştık. https://www.norwaynutshell.com/'u incelemeni tavsiye ederim. Gitmek istediğin rotalara göre kendi başına yapabileceğin turlar bulunuyor. Nereden nereye gitmek istediğine, kaç gün kalmak istediğine göre şekillendirebiliyorsun. Kış döneminde tren ve otobüs saatleri farklılık gösterebilir. Keyifli bir seyahat dilerim şimdiden. Sevgiler:)
BeğenBeğen