Mariposa

San Francisco’ daki 3. günümüzde internetten gitmeden satın aldığım “Yosemite National Park and Giant Sequoias Trip” turuna katıldım. Yosemite Ulusal Parkı’ nı instagramda takip ettiğim bazı fotoğrafçıların paylaşımlarından keşfetmiş ve notlarıma eklemiştim. San Francisco gezisi netleşince internetten ulaşım detaylarını araştırırken tur ile gitmeye karar verdim. Tek başına araba kiralayıp gitmem benim gibi yolları karıştıran biri için biraz riskli olacaktı. Eğer sizler ayarlayabilirseniz parkta konaklayacak şekilde en az 2 günlük bir gezi planı yaparsanız daha çok yer keşfedebilirsiniz.

Sabah 6 civarında tur otobüsü beni otelden aldı. Otobüs diyorum ama okul servislerinden biraz büyük bir araç ile ulaşımı sağladık. Üniversite öğrencisi olduğunu düşündüğüm bir çocuk hem rehberimiz hem de şoförümüzdü. Tura katılacakları otellerinden aldıktan sonra yola çıktık. Parka, San Franscisco’ dan yaklaşık 4 saatlik yolculukla ulaşabiliyorsunuz. Yolu yarıladığımızda Ralphs ismindeki büyük bir markette 20 dakikalık bir mola verdik. Markette kuruyemiş reyonundaki Kaliforniya bademlerinden bolca almanızı tavsiye ederim. Türkiye’ de fiyatları çok yüksek olan Macadamia fındığı ile Brezilya fındığı fiyatları da son derece uygun. Ayrıca ekmek reyonundaki ekmekleri de çok lezzetli. Tabi bir de Kaliforniya’ da çilek tarlalarının ne kadar çok olduğunu göze alırsak çilek almadan da çıkmamalısınız.

Mola sonrası yolumuza devam ettik. Bir süre sonra Kaliforniya tarihindeki en büyük 3. yangın olan RIM yangını alanında durduk. 17 Ağustos 2013 tarihinde Sierra dağları bölgesinde çıkan bu yangın o kadar büyük bir yangınmış ki 9 haftada ancak kontrol altına alınabilmiş. Yangının bilançosu ne yazıkki çok üzücü ve ağır 😦 Yangın nedeniyle tahrip olan alanın, Chicago kentinin kapladığı alana denk geldiği söyleniyor. Biz insanlar doğaya zarar vermeyi ne zaman bırakacağız?

Yaklaşık yarım saat sonra Tuolumne Grove alanına giriş yaptık. Burası Giant Sequoia (Mamut Ağacı, Dev Sekoya) ağaçlarının bulunduğu bir orman. 80-90 metreye kadar büyüyebilen bu ağaçların çapı 6-8 metreyi bulabiliyor. Mis gibi temiz havanın olduğu bu güzel ormanda yaklaşık 1 saat geçirdik. Turdakilerle birlikte keyifli bir yürüyüş yaptık. Ağaçların bazıları o kadar büyük ki kendinizi ufacık hissediyorsunuz.

Ormandan ayrılıp yaklaşık 1 saat daha gittikten sonra sonunda Yosemite Ulusal Parkı‘ na ulaştık. UNESCO Dünya Mirasları listesindeki park, Sierra Nevada sıradağlarının batısında bulunuyor. Parkta kamp yapabileceğiniz gibi aynı zamanda konaklayabileceğiniz oteller de bulunuyor. Parka ulaştığımızda ilk olarak Yosemite Vadisi’ ni görebileceğiniz Tunnel View noktasına gittik. Tek kelime ile nefes kesici güzellikteydi. Burada Yosemite Vadisi’ nin en bilindik yerleri El Capitan, Horsetail Fall ve Half Dome’ u görebiliyorsunuz. Horsetail Fall özellikle Şubat ayında batan güneş ışığını yansıttığı için adeta akan bir ateş görünümüne bürünüyor. İnternetten gördüğüm fotoğraflar oldukça etkileyiciydi. Tabi bizim ziyaret ettiğimiz dönemde şelale kurumuştu.

Vadiye uzaktan baktıktan sonra Bridalveil Fall (Gelintülü Şelalesi)’ u daha yakından görebileceğimiz bir noktaya ulaştık. Kışın çok yağış olmaması, sıcak ve kurak geçen bir yaz nedeniyle şelale neredeyse kurumuş. Yine de güzel bir manzara vardı.

IMG_7183

Sentinel Köprüsü’ ne vardığımızda doğanın güzelliği karşısında kalbimin hızlı hızlı çarptığını hissettim. O kadar güzel bir manzara vardı ki çok heyecanlanmıştım. Sentinel Köprüsü Half Dome’ u Merced nehri ile birlikte en güzel görebileceğiniz yer. Köprüyü geçtikten sonra park alanında inip 45 dakikalık öğle yemeği molası verildi. Bu kadar güzel bir doğayı keşfetmek varken yemek kimin umrunda olur ki 🙂 Parkta sizi gezilecek önemli yerlere götüren ücretsiz servisler bulunuyor. Sentinel köprüsünden Yosemite şelalesine giden servise bindim. Şelale yine sıcaktan ve kuraklıktan neredeyse kurumuştu. Biraz fotoğraf çektikten sonra tekrar buluşma noktamız olan park alanına geri döndük.

Turdaki yolcuların bazıları geceyi parkta geçirecekleri için turdan ayrıldılar. Burada aramıza dönmek için yeni katılan yolcular da oldu. Turun son seyir noktası olan El Capitan Meadow bölgesine gittik. Burası bir tarafta El Capitan diğer tarafta da Cathedral Rocks’ı görebileceğiniz yeşillik bir alan. Kayaların yüksekliği, yapısı ve manzara inanılmaz güzellikte. Ben görmeyi başaramadım ama El Capitan’ a tırmananları da izleyebilirsiniz.

Ne yazık ki günün sonuna gelmiştik ve bu güzel parktan ayrılmamız gerekiyordu. Siz de zaman planınıza göre parka tur ile katılabilirsiniz ama vaktiniz bolsa araba kiralayıp konaklayın bu güzel parkta. Sabah yürüyüşe çıkıp mis gibi havayı soluyun. Güzel manzaranın karşısına geçip oturun ve hem kendinizi hem doğayı dinleyin. Nehir kenarına gidin, suya yansıyan manzarayı seyredin.

Dönüş yolumuz uzundu. Yolda yine aynı markette mola verip San Francisco’ ya vardık. Tur rehberimiz bize küçük bir sürpriz de yaptı. San Francisco gece manzarasının en iyi izlenebildiği noktada ufak bir mola verdik. Çok fazla rüzgar olduğu için tripodumu kullanamadım ama buraya gece manzarası çekmek için tekrar gelecektim 🙂

Fotoğraf Galerisi

Mariposa” üzerine bir yorum

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.