Kyoto

Sırada tapınakları ile ünlü şehir Kyoto vardı. Kyoto’ da o kadar çok tapınak var ki hepsini 1 günde gezmek imkansız. O nedenle mümkün olduğunca görmeden dönmememiz gerekenleri belirlemeye çalıştım.

Tokyo istasyonundan Shinkansen Hikari’ ye binerek Kyoto’ ya ulaştık. İlk rotamız Sagano Romantik Tren ile 25 dakikalık bir gezi gerçekleştirmekti. Bunun için JR Sagano hattına binerek Umahori durağına ulaştık.  Buradan Sagano Romantik Tren’ e binmek için 10 dakika mesafedeki Kameoka Torokko istasyonuna yürüdük ve trene bindik. Hava tam bahar havasıydı, tatlı tatlı esen ılık rüzgar, çiçekler, ağaçlar ve güneş doğanın bir parçası gibi hissettiriyordu bizi.  Tren giderken herkes etrafı izlemek için oturduğu yerden ayağa kalkıp pencereden manzarayı seyretmeye başlamıştı. Trene isterseniz gidiş- dönüş şeklinde de bilet alabiliyorsunuz. Biz Bambu ormanına gideceğimiz için tek yön alıp Torokko Arashiyama’ da durağında indik ve Bambu Ormanına doğru yürüdük.

Yüksek bambu ağaçlarının arasından süzülen güneş ışığı ile aydınlanan yürüyüş yolundan ilerleyerek ormanda kısa bir gezinti yaptık. Sabah erken saatlerde çok güzel kareler yakalamak mümkün. Biz gittiğimizde biraz kalabalık olduğu için fotoğraf çekerken zorlandık. Burada bir de Japon gelin ve damada denk geldik. Kendilerine mutluluklar dileyip izin isteyerek fotoğraflarını çektim 🙂

Ormandan çıktıktan sonra Tenryu-ji Zen Tapınağı’ nı gezdik. Arashiyama’ nın en önemli tapınaklarından biri olan bu tapınak 1339 yılında inşa edilmiş. Tapınağın bahçesi yüzyıllardır orjinalliğini koruyor. Çizim odasından bir kareyi yanda görebilirsiniz.

Tapınağı gezdikten sonra Togetsukyo köprüsünden yürüyerek Katsura nehrini geçtik. Burada biraz fotoğraf molası verdikten sonra yaklaşık 12 dakikalık mesafedeki Saga Arashiyama durağına yürüdük. Yolumuzun üzerinde hediyelik eşya satan dükkanlar ve dondurmacılar yer alıyordu. Yeşil çaylı dondurmaları çok hafif, denemenizi tavsiye ederim. Ben yol boyunca dondurma yemekle meşguldüm 🙂 Saga Arashiyama durağına ulaştığımızda JR Sagano hattına Kyoto yönünde binip ve Nijo’ da indik. Sırada Nijo Castle yani Kyoto Kalesi vardı. 1603 yılında inşa edilen kale UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Kalenin iç mekanlarında fotoğraf çekmek yasak. Bahçesi, mimari özellikleri ile Kyoto’ da görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Tokyo’ daki sarayı ziyaret edeceğimiz için Kyoto İmparatorluk Sarayı’ nı listeye eklemedim. Gitmek isterseniz yine internet üzerinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.

Gezinin bundan sonraki ulaşımını taksiler ile sağladık. Tapınak, kale gibi turistik
bölgelerde taksi durakları bulunuyor. Bilmeniz gereken önemli detay taksilerde kredi kartı geçmiyor. Yanınızda yeterli nakit para bulundurun. Taksi şoförleri gideceğiniz yerin İngilizce adını anlamayabilir o nedenle haritadan Japonca yazılışını da gösterin. Daha önce “Japonya Hakkında” yazımda belirttiğim gibi taksiler çok temiz, dantelli örtüler var. Taksiciler de takım elbiseli ve düzgün insanlar.

İlk olarak Kasuga Tapınağı’ na gittik. İçeri girerken bir öğrenci grubu da geziye gelmişti. Her tapınak benzer olsa da kendine özel mistik bir havası var. Bu tapınak sonrasında 1.6 km mesafedeki Kyoto’ nun en güzel tapınağı Kinkakuji Temple (Golden Temple)’ a gittik. Tapınak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ nde yer alıyor. 1224 yılında yaptırılmış bu tapınak Onin savaşı sırasında hasar görünce 1649 yılında yeniden inşa edilmiş. Biz tapınağın ve manzaranın güzelliği karşısında büyülendik. Siz de mutlaka görün bu tapınağı.

Sonrasında daha yakın bir dönemde yapılmış olan Heian Jingu Tapınağı’ na gittik. Bu tapınak bazı konser aktivitelerine ve düğünlere ev sahipliği yapıyor. Bu tapınakta kırmızı ve yeşilin en güzel tonlarını görebilirsiniz. Tapınak ziyareti sonrasında rotamızı Maruyama Parkı’ na çevirdik. Parkta yerel Japon kıyafetleri ile gezen birçok bayan vardı. Birkaçı ile fotoğraf çekildik. Çok kibar ve sempatik insanlar, hiçbiri de fotoğraf teklifimizi geri çevirmedi. Kyoto’ da Geyşa ve Maiko makyajı yapıp fotoğraf çekimi yapan özel dükkanlar var. Bunlardan biri ile anlaşıp rezervasyon yaptırdıktan sonra saç, makyaj ve kostüm gibi hazırlıklar sonrasında iç ve dış mekan fotoğraf çekimi yaptırabiliyorsunuz. Biz günübirlik gittiğimiz için vakit bulamadık ama eğer ilgilenir iseniz 2.5 – 3 saat süren bir sürece katlanmanız lazım 🙂

Parkı gezdikten sonra Kyoto’ nun olmazsa olmazlar listesinde yer alan Kiyomizu- dera’ ya gittik. Çok az vaktimiz kalmıştı, neyseki içeri girebildik. Tarihçesi 798 yılına kadar uzanan bu tapınağa zamanla ilave binalar yapılmış. Tapınağın bir özelliğinin de 13 metre yükseklikten atlayarak hayatta kalan kişinin dileğinin mutlaka gerçekleşeceği inanışı olduğu söylenir. Edo döneminde 234 atlayış kaydedilmiş ancak günümüzde bu gelenek yasaklanmış. Şehir manzarasının da izlenebildiği bir terası bulunuyor. Gezimizi kapanış saatine dakikalar kala tamamlayıp biraz fotoğraf çektik. Tapınaktan çıktıktan sonra hediyelik eşyaların satıldığı dükkanların bulunduğu bir yokuştan inmeye başladık. Vakit ilerlediği için bazı dükkanlar yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Ağırlıklı olarak porselen satan büyük bir mağazaya girip birkaç hediyelik eşya satın aldık.

Kyoto gezimizin sonuna gelmiştik. Tadımlık bir gezi oldu bizim için. Daha gidilmesi gereken birçok tapınak var. Ayrıca Kyoto’ ya çok yakın olan Nara parkı ve FushimiIrani Taisha tapınağı da görülmesi gereken yerlerden. Bir sonraki gezimizde Osaka ve Kyoto bölgesini kapsama alacak bir plan yapmayı düşünüyorum şimdiden 🙂

Fotoğraf Galerisi